Vaka analizi #01
Birkaç yıl önce bir markadan kısa bir e-posta aldım. Markaları için 3 alternatif strateji sunmamı istiyorlardı ve benden bunun için fiyat teklifi bekliyorlardı.
Çoğu markanın başını belaya sokan büyük yanılgılardan biri de bu. Markaları için gerçek bir strateji belirlerken, bir menüden seçim yapabileceklerini hayal ediyorlar.
Whooper mı alsak Big King mi? Peki büyük seçim ister misiniz? Sarımsaklı mayonez?
Pazarlamayı geri kalan her şeyden ayrı bir iş olarak görürseniz, böyle düşünürsünüz. Üretim, ürün, dağıtım, ambalaj, isim, tasarım, tedarik, fiyat, teslimat… Her şey dört dörtlük tamam, sıra pazarlamada. Gelsin pazarlamacı, birkaç alternatif sunsun, seçelim. Ver büyük seçim ver…
Piyasada işler böyle yürüyor evet ama maalesef doğrusu bu değil.
1
Birincisi, markanın stratejisiyle işletmenin stratejisinin iç içe geçmiş olması gerekir. Mesela iliklerine kadar maliyet düşürmeye takıntılı bir işletmeden, pazarlama tarafı heves etti diye, yenilikçi marka çıkmaz, çıkamaz. Yenilik masraflı iştir, yürümez o iş, yönetim bir noktada baltalar, iddialar havada kalır.
Yani işletmenin özünü dikkate almadan markaya strateji belirlenemez.