Strateji, konumlandırma ve gayrinizami markalama hakkında her gün yazıp posta kutunuza gönderiyorum.
Pazarlamayla ilgili kitapların çoğunun sorunu, pazarlamayla ilgili olmaları. Kelime oyunu olsun diye böyle yazmadım, bu gerçekten ciddi bir sorun. Kitaplar ve bu konudaki akil adamlar, çoğunlukla pazarlamadan bahsediyorlar. Yani bir
Güçlü bir marka inşa etmek istiyorsanız, önce çocukluğunuza dönmemiz gerekiyor. Şimdi lütfen şu divana uzanın… Sessizlik… Rahatlayın… Ve anlatın bana. Size de çocukluğunuzda, dikkat çekmemeniz gerektiği söylendi mi? Dikkat çekme!
Pazarlama dünyasında herhangi bir akım görüyorsanız, herkesin hızla peşinden koştuğu bir şey, sakin olun. Geç kalırım telaşına kapılmayın, bir oturun nefes alın. Mesela… Pazarlamayla az buçuk ilgili olup da duymayan
Strateji ilminin babası Prusyalı general Clausewitz, savaşın bitmesi için 3 şart sayar: Birincisi, düşmanın silahlı kuvvetlerinin yok edilmesi. İkincisi, düşman ülkesinin işgal edilmesi. Üçüncüsü, düşmanın iradesinin kırılması.
Amerika’nın en ünlü soyguncularından biri Willie Sutton, 4o yılı aşkın kariyeri boyunca, 100’den fazla banka soymuş, milyonlarca dolar çalmış. Kendisi o kadar meşhur ki, bazı sözleri hâlâ dilden
İnce işlere aşırı takılıp asıl meseleyi kaçırmayın. Fikriniz, iddianız, stratejiniz, markanızın değer önerisi, markanızın ses tonu ya da logonuzun rengi, fontunuz, görselleriniz… Hepsi önemli ama hepsinin işe yaraması için gerekli
Çoğu şirketin, hatta çoğu kişinin, çok iyi yaptığı şey ile heves ettiği şey aynı değil. Mesela aslında pazarlama kasları çok iyi olan bir şirket, inovasyon canavarı olmaya hevesleniyor, iyi bir
Kendinize bir düşman, mücadele edecek bir rakip seçecekseniz, küçük olanı değil, büyük olanı seçin. Güçlü ve başarılı bir marka, iyi bir rakiptir. Sizden daha küçük bir rakiple mücadele etmek, size
IBM’in kurucusu Thomas Watson demiş ki: Önemsiz kişisel nedenlerle küçük düşmanlar yaratmayın. Bunun yerine, önemli konularda anlaşamadığınız ya da temel değerler üzerinde sonuna kadar savaşacağınız kişilerin, sizin için güçlü
Her pazarda dev rakipler varken, nasıl rekabet edeceğiz? Müthiş bir ürünle, harika bir fiyatla ve olağanüstü bir pazarlama operasyonuyla tüm rakipleri yere serebilir, oyun dışı bırakabilir miyiz? Tabii ki hayır.
Evanjelizm Yunanca evangelion, yani müjde kelimesinden türemiş bir kavram. İncil’in müjdesini yayma, anlamına geliyor. Bu işi yapanlara, yani insanları İncil’e ve Hristiyan inancına davet edenlere de, evanjelist adı
Atalarımızın karar vermek için uzun uzun düşünecek vakti yoktu. Ormanın derinliklerinde ellerinde mızrakla gezerken gördükleri karaltıyı ya da duydukları çıtırtıyı değerlendirmek için oturup toplantı yapmıyorlardı. Saldır ya da kaç. Ölümle
