Türkiye'de 500 bine yakın polis var. ABD'de 1 milyona yakın...
New York'taki Shieldbox isimli marka, bu 1 milyon polisi gözüne kestirmiş.
Shielbox, polis memurları için ekipman işinde. Ama satmıyor.
Abonelik modeliyle çalışıyor.
Çeşitli paketler, yani kutular tasarlamışlar. Kutularda kelepçe, el feneri, biber gazı, bıçak gibi, polislerin sürekli kullandığı ve eskitip kaybedip geri almak zorunda kaldığı malzemeler var. İhtiyacınıza göre paket seçiyorsunuz.
Mesela satın alsanız 90 dolara gelecek bir seti, ayda 59 dolara veriyorlar.
Büyük ihtimalle bizdeki sistem farklıdır, polisin sarf malzemesini devlet karşılıyordur. Ama zaten ben de direkt iş modelini kopyalayın diye anlatmıyorum. Maksat zihni gıdıklamak. Bu arada, Türkiye'de 200 bine yakın doktor var mesela, aklınızda bulunsun:)
TellMed Strategies, New Jersey'den bir ajans. Ama herhangi bir ajans değil, her işi yapmıyorlar. Kendilerini, sağlık bilimleri ajansı olarak tanımlamışlar.
Biyoteknoloji, tıp teknolojisi, ilaç gibi sağlığımızı ilgilendiren, yenilikçi bilimsel araştırmalar yapan şirket ve kuruluşlara hizmet verdiklerini, bu konuda uzman olduklarını söylüyorlar.
İnsan istedikten ve gözünü kararttıktan sonra, odaklanacağı ve uzmanı olacağı bir alan buluyor.
Stephen Liu isimli ortopedi cerrahı, annesinin bir rahatsızlığına kendince bir çare bulmuş. Duruşu düzelten, boyun ve sırtı rahatlatan bir çare. Sonra da o çareyi, bir teknoloji olarak geliştirip ürünleştirmişler. Forme ismiyle de piyasaya sürmüşler.
Forme kendini, duruş düzeltici giyilebilir bir teknoloji olarak tanıtıyor. Ürünleri, kendi tabirleriyle, harika bir duruşla yürümeniz, oturmanız, ayakta durmanız ve bilinçli bir çaba harcamadan daha derin nefes almanız için, kas hafızası geliştirmenizi sağlıyormuş.
Peki ne satıyor, yani para ödeyip aldığımız şey ne?
Evinizin ya da apartmanın bahçesinde büyükçe bir ağaç var diyelim. Ve bir şekilde, tehlike yaratacak şekilde büyümüş. Bu ağacı, ağaca, kendinize ve çevreye zarar vermeden uygun bir biçimde budamaya kalkmak, tuhaf bir problem.
Kendi başınıza becerebileceğiniz bir iş değil. Bahçede olunca belediye karışmıyor. İşten anlayan birini bulmak apayrı bir dert. Yapabileceğini iddia eden bir acemi, başınıza çok daha büyük dertler açabilir.
Michigan merkezli Chop isimli markanın işi buymuş. Evet, toplum belirli bir refah seviyesinin üzerine çıkınca, böyle kıyıda köşede işler bile, markalaşabiliyor.
Üstelik adamlar işlerini çok ciddiye alıyorlar. Tüm çalışanların sertifikalı arborist olduğunu söylüyorlar. Arborist, Uluslararası Ağaç Yetiştiriciliği Derneği'ne göre, ağaç dikme ve ağaç bakımı bilimi konusunda eğitimli birey anlamına geliyormuş. Tüm ekip ağaç türleri, ağaç anatomisi, davranış kalıpları ve sağlığı hakkında derin bir bilgiye sahipmiş. Ne güzel.
Engin Tezcan
