İnsan iradesi bir yük beygiridir. Üstüne Tanrı binerse, onun isteğine göre davranır. Şeytan binerse, şeytanın istediği gibi gider. Binicisini de kendi seçemez. Biniciler ona binebilmek için aralarında yarışırlar, demiş Martin Luther.
Marka da şirketlerdeki yük beygiridir ve çoğu zaman binicisini kendi seçemez.
Üstüne satış binerse, onun isteğine göre davranır: Bol kampanya, bol indirim, düşük fiyat… Pazarlama binerse, pazarlamanın istediği gibi gider.
Finans binerse ayrı, üretim üzerine binerse ayrı kişner.
İşte tam da bu sebeple, insanların olduğu gibi markaların da kutsal kitaplara ihtiyacı vardır.
Martin Luther, kutsal kitapları İncil’in halk tarafından okunabilmesi gerektiğini savundu. Çünkü Hristiyanların, kiliseden bağımsız, kendi yük beygirleri hakkında kendi kararlarını vermeleri gerektiğini düşünüyordu. İncil’i Almanca’ya çevirerek kilisenin tekelinden çıkardı.
Siz de markanızı kilisenin, yani şirketteki en güçlü departmanın insafına bırakmayın.