Yönetim ve Strateji: Gözden Kaçan Fark📌
Strateji ve yönetim ilkeleri arasındaki kritik ayrım
Bazen hayranlıkla izlediğimiz markaların kurucularının yazdıkları manifestolarla karşılaşıyoruz. Starbucks, Nike, Amazon…
Bunları okumak gayet keyifli ve bazen ilham verici olsa da, yazılanların çoğunlukla yönetim ilkeleri olduğunu, strateji ilkeleri olmadığını unutmamamız gerekiyor.
Yönetim ilkeleriyle strateji ilkeleri farklı şeyler. Ve bu ikisini karıştırmak, bizi ve markamızı rahatlıkla yoldan çıkarabilir. Hem de çok sinsi bir şekilde, aslında çok doğru şeyler yaptığımızı düşünürken…
İşte bir örnek:
Mesela Nike’ın kurucusu Phil Knight’ın 1980’de yazdığı bir manifesto var. 10 madde.
1-Bizim işimiz değişimdir: İşletmeler değişimi benimsemeli ve büyüme için fırsat olarak görmelidir.
2-Sürekli saldıralım: Her zaman proaktif olmalı ve hedeflerimize kararlılıkla ulaşmalıyız.
3-Önemli olan mükemmel sonuçlar. Mükemmel süreçler değil: Sonuçlara odaklanarak, yaratıcı çözümler üretmeyi ve yerleşik normlara meydan okuyun.
4-Bu, bir iş olduğu kadar bir savaş: İş dünyasında rekabet, direnç ve mücadele ruhu başarı için önemlidir.
5-Hiçbir şeyi varsaymayın. Kendinizi ve başkalarını zorlayın: Şüphecilik, ve sürekli kendini geliştirme önemlidir.
6-Eldekinin kıymetini bilin: Mevcut kaynakları en iyi şekilde kullanarak zorluklarla başa çıkın.
7-Görev tamamlanana kadar işiniz bitmez: İşleri tamamlamak önemlidir.
8-Bürokrasi, kişisel hırs, enerji tüketenler, çok fazla şeyi aynı anda yapmaya çalışmak tehlikelidir: Potansiyel engellerin farkında olun.
9-Her şey her zaman güzel olmayacak: Başarı yolunda zorluklar ve aksiliklerin olacak.
10-Doğru şeyleri yaparsak, para neredeyse otomatik olarak gelecektir: Başarı, tutarlı bir şekilde doğru şeyleri yaparak elde edilir.
Knight’ın yazdıkları nefis. İtiraz edilecek bir nokta da yok.
Farklı markaların kurucularından benzer ilkeleri mutlaka siz de okumuşsunuzdur.
Burada dikkat etmemiz gereken şu: Bunlar yönetimle ilgili ilkeler. Stratejiyle ilgili değil. İkisi farklı şeyler.
Yönetim, işletmenin faaliyetlerinin her birini mükemmelleştirmekle ilgilenir.
Phil Knight da mesela, departman fark etmeksizin, tüm çalışanların değişime uyanık olması ve ayak uydurması, bürokrasiye takılmaması, zorluklara göğüs germesi, eldeki kaynakları maksimum kapasiteyle kullanması gibi, genel ilkelerden bahsetmiş.
Knight’ın bu ilkeleri, her departmanın yaptığı işteki verimliliğini artırmaya yönelik.
Yanlış mı? Değil.
Ama Knight burada, Nike’ta uygulamak istediği yönetim ilkelerinden bahsediyor.
Stratejiden ve uygulamasından bahsetmiyor. Farkı şu: