Pazarlamayla ilgili konular çoğunlukla yaratıcılıkla ilişkilendiriliyor. Yaratıcılık pazarlamadaki tek ve temel gerçek değil, o ayrı, ama önemli. Çok önemli.
Peki yaratıcılık, çoğunlukla zannedildiği gibi doğuştan mı geliyor? Yani bu anneden babadan gelen genetik bir lütuf mu? Varsa vardır, yoksa yoktur mu?
Hayır. Steve Jobs anasının karnın iPhone tasarlamıyordu. Musk beşikte roket çizmiyordu. Bu becerileri edindiler.
Yani yaratıcılık, ya da iş dünyası için “yıkıcı inovasyon” yeteneği, öğrenilebilir. Çünkü bu, belirli davranışların bir sonucu.
Beyin Değil, Kas Meselesi
Bu konuyu, Harvard İşletme Okulu'nun efsanelerinden Clayton Christensen'ın, Jeffrey H. Dyer ve Hal B. Gregersen ile birlikte yürüttüğü kapsamlı bir araştırma ele alıyor.
Hatta 2011 yılında yayınladıkları "Yenilikçinin DNA'sı" (The Innovator's DNA) adlı kitapta da anlatıyorlar. Bu araştırma için yüzlerce yenilikçi girişimci ve binlerce yöneticiyi inceleyerek "yaratıcı" olanlarla sıradan yöneticileri karşılaştırmışlar.
Buldukları sonuç enteresan.
O yöneticileri diğer sıradan yöneticilerden farklı kılan zekaları değilmiş, IQ’lara bakmışlar. Yaş da değilmiş. Eğitim seviyeleri hiç değilmiş.
Ama hepsinde ortak 5 davranış kalıbı bulmuşlar.
Ve o davranışlar, kas gibi davranışlar çıkmış. Yani çalışınca güçlenen, ihmal edince, körelen…