Tabuları kurcalayın📌

Markaların farklılaşmasının önündeki en büyük engellerden biri, tabular. Tabu derken kastım şu:

Markanın bulunduğu kategorideki en eski ve en büyük markanın, yani çoğu zaman liderin koyduğu kurallar.

Kural dediğime de bakmayın. Lafın gelişi…

Zamanında lider marka tarafından öyle yapıldığı için bugün de öyle yapılagelmiş alışkanlıklardan bahsediyorum.

Bu alışkanlıklar tabu seviyesine yükseliyor ve o kategoriye yeni giren markalar o tabuları fark etmiyor, dokunmuyor, dokunmaya korkuyor.

Mesela, diş macunu markasıysanız mutlaka ama mutlaka diş hekimlerini referans gösterirsiniz. Bir perakende mağazasıysanız, mağazanın bir bölümünü, genelde arka tarafta bir duvar önünü kasa bölümü yaparsınız. Sigorta şirketiyseniz başımıza gelecek felaketleri ucundan gösterip güvende olduğumuzu hissettirmeye çalışırsınız. 

Hangisi doğru hangisi yanlış, hangisi mantıklı hangisi değil, kimse sorgulamaz. Pazara yeni girenler çoğu zaman lidere bakar, kalem kalem aynısını uygular.

Oysa ki bu tabular farklılaşma noktaları yaratmak için fırsattır. 

Üstelik sadece farklı olmak ve ilgi çekmek için değil, bir kimlik yaratmak için de fırsattır. Markanın kategori liderinden ayrı bir kişiliği olduğunu vurgulamak için de fırsattır.

Kategori lideri değilseniz, pazara ilk giren değilseniz, sonradan gelen yeni bir markaysanız, etrafınızı saran tabuların sisine kapılmayın.

Muhtemelen çoğu şart değil.

Muhtemelen çoğu, zamanında bir yönetici öyle istediği için ya da bir pazarlamacı öyle karar verdiği için öyle yapıldı. Sonra da öyle yapılageldi.

Tabulara tapmak, pazardaki yerleşik markaların ve yöneticilerinin işidir. 

Eğer kategori lideri değilsek, yeniysek, bizim işimiz tabulara saygı duymak değil, tabuları yıkmak olmalı.

Somutlaştırmak için, işte 3 temel tabu: