🎖️Saksıyı çalıştırın

Düşük bütçeli markalar ne yapmalı, ne yapmamalı?

🎖️Saksıyı çalıştırın
Photo by Claudio Schwarz / Unsplash

Bir geleneksel pazarlamacının ilk sorusu şudur: Bütçemiz ne kadar?

Bütçesi ne kadar büyükse, geleneksel pazarlamacı için o marka o kadar mühim bir markadır. (O bütçeyi yöneten pazarlama müdürü de, binaenaleyh, mühim bir insandır.) 

Geleneksel pazarlamada, bütçen kadar konuşursun.

Öyle ya, sadece çarşıda pazarda değil, pazarlamada da her şey ateş pahası.

Televizyon reklamı da dünyanın parası, dijital reklamlar da…

Halka ilişkiler de çok para ister, influencer marketing de…

Bütçe iyiyse, tüm kapılar ardına kadar açılır. Ağzında gümüş kaşıkla doğmuş böyle markalar var.

Ama olan var olmayan var.

Bazı markalar da çulsuz, fakir, zil.

Ayıp mı? Değil. Hayat böyle, acımasız.

Yolun başında bütçenin az olması, yeterli olmaması normal.

Peki ne yapacak bu markalar? Taş mı yesinler? Pazarlamadan vaz mı geçecekler? Oynamadan yenilgiyi kabul mü edecekler?

Tabii ki hayır.

Çok şey para olsa da, her şey para değil.

Onların bütçesi sizin bütçenizden büyük diye, daha baştan yenilgiyi kabul etmek zorunda değilsiniz. 

Yapmanız gereken

Makalenin tamamını okuyun

Kaydol Bu sitede ücretsiz ve ücretli makaleler var. sadece aboneler.

Abone ol
Zaten bir hesabınız var mı? Oturum aç

Harika! Başarıyla kaydoldunuz.

Tekrar hoş geldiniz! Başarıyla oturum açtınız.

Engin Tezcan'a başarıyla abone oldunuz.

Başarılı! Giriş yapmak için sihirli bağlantıyı e-postanızda kontrol edin.

Başarılı! Fatura bilgileriniz güncellendi.

Faturanız güncellenmedi.