Bazı markalara galiba göklerden bir işaret geliyor, bir sabah uyanıyorlar ve “premium” segmente girmeye karar veriyorlar.
Genelde şöyle ifade ediliyor: Markamızı premium segmente taşıyacağız.
İştahlarını anlıyorum: Onların 3 liraya sattığı bir ürünü ya da hizmeti, lüks segmentte bir marka 7 liraya okutuyor. Bizimkiler de hani bana hani bana diyor.
Hemen “premium" segmente uygun olduğunu düşündükleri ürün ya da hizmeti tasarlıyor, üretiyor, satışa hazırlıyorlar.
İş markalamaya gelince de, en kolayı o.
Halihazırdaki markanın yanına premium, platinium, magnezyum, uranyum benzeri bir kelime yapıştırıyorsun, oldu bitti.
Logo da siyah zeminde, unutmayalım.
Normal marketimizin adı ne? Carrefour.
Premium markamız ne olsun? Carrefour Gurme.
Gibi.
Olur mu? Olmaz. Carrefour, yanına ne yazarsanız yazın, Carrefour'dur.
Temeldeki yanlış şu, şöyle düşünün: