1991’de Bill Gates’in Microsoft çalışanlarına attığı bir e-posta basına sızdı ve haber yayınlandığı gün Microsoft hisseleri %11 geriledi. Gates’in serveti o gün itibariyle 300 milyon dolar eridi.
O e-posta “kabus bildirisi” olarak anılıyor ve Gates’in ne kadar paranoyak olduğunun ispatı olarak görülüyor.
8 sayfalık metinde Gates kendi ürünlerindeki sorunlardan ve rakiplerin ne kadar iyi olduğundan bahsediyor. IBM, Apple ve diğer olası rakiplerden gelecek olası tehditleri anlatıyor.
Gates gibi, Microsoft’u birlikte kurduğu ortağı Steve Balmer’ın da tavrının benzer olduğu söyleniyor. İkisi de paranoyak. Gates biraz daha paranoyak.
Balmer, 80’li yıllarda bir gün Gates’e 17 kişiyi işe almaları gerektiğini söylemiş. Gates ortalığı birbirine katmış. 17 kişi mi? İflas etmemizi mi istiyorsun? 17 yeni eleman? Mümkün değil. Bu Microsoft’u finansal olarak yıkabilir. 17 kişi çok. Bunun için önce bir yıl boyunca hiç gelir elde etmeden faaliyetlerimizi sürdürecek kadar nakit paramızın olması lazım. 17 kişi mümkün değil!
Gates ciddi ciddi, Microsoft’u yerinden edecek bir teknoloji üzerinde günde 22 saat çalışan dahi bir lise öğrencisinin olabileceği endişesini taşıyormuş. Açıkça da söylüyor, 1994’de demiş ki: Sürekli başarısızlığı düşünürüm. Korku yol gösterici olmalı, ama aynı zamanda gizli de kalmalı.
Basına sızan paranoyak e-postanın rüzgarı dinince, bir yıl sonra 1992’de Forbes dergisine verdiği bir röportajda, eğer yenilmez olduğuma inansaydım daha fazla tatile çıkardım, demiş.
Hemen hemen aynı yıllarda Apple’ın başında olan John Sculley ise Gates’e pek benzemeyen bir adammış.