Nalları dikmeye yakın markaların yöneticilerindeki marka kimliği sevdası
Madem marka kimliğiniz bu kadar faydalı ve önemli, marka niye nalları dikmek üzere?
Ne zaman zor durumdaki bir marka için görüşmeye çağrılsam, o markanın yöneticileri marka kimliklerine takıntılı derecede bağlıydı.
Tesadüf olmasa gerek…
Bana uzun uzun markanın DNA’sını, özünü, duygusal faydalarını falan anlattılar. Bu toplantılar genellikle, karakolda bitmese de, tatsız bitti.
Madem marka kimliğiniz bu kadar faydalı ve önemli, marka niye nalları dikmek üzere, diye sorduğumda, ortam hep gerildi.
Bir marka hakkında kafa yorarken, vatandaşın zihni yerine marka kimliği tablosundaki 3–5 kutucuğu önemsemenin sonucu bu.
Marka kimliği modelindeki kutucukları nasıl doldurursanız doldurun. Sokaktaki vatandaşın umrunda olmaz.
Sokaktaki vatandaş, markanızı kendi zihninde 2–3 kelimeyle tanımlar. (O da ancak markanızı zihnine sokacak kadar önemserse.)
Bir stratejist çağırıp, aslında markanızın muhteşem olduğunu ama vatandaşın bunu anlamadığını anlatmanız, tamamen vakit kaybı.
Markanız o kadar muhteşem olsa, beni çağırmazdınız…
Çağırdıysanız, şimdi o marka kimliği modelinizi yavaşça bir kenara bırakın da, önce gerçek problemi tespit edelim…