Beş bin yıl önce, bugünkü Irak’ın güneyinde kalan bölgede yaşayan insanlar, yani Sümerler, birçok tanrıya inanıyordu.
Bu tanrılardan biri olan Inanna, aşk ve bereket tanrıçasıydı. Ama sadece aşk meşk işleriyle ilgilenmiyordu.
Tarım, finans, altyapı… Inanna’nın farklı sektörlerde çeşitli yatırımları vardı.
Inanna mesela tarım alanına oldukça fazla yatırım yapmıştı. Ekilip biçilen uçsuz bucaksız tarlaları vardı. Bu tarlalarda çalışması için köle de alıp satıyordu. Ayrıca borç alıp veriyor, banka gibi de çalışıyordu. Hatta müteahhitlik projelerine de girişiyor, barajlar yapabiliyor, su kanalları inşa ediyordu.
Sümer medeniyeti çok tanrılı olduğu için, Inanna tekel değildi. İnsanlar Enki, Nanna, Utu gibi farklı tanrılara da inanıyordu. Onların da benzer faaliyetleri, çalışanları, yatırımları vardı. Ayrıca kendilerine özel tapınakları...
Ama bu tanrılar tanrı olduğu için, yani insanların zihninde var oldukları için, bizzat dükkanın başında duramıyorlardı. Bu yüzden günlük işleri yöneten “C-Level” yöneticileri vardı. Tapınak rahipleri…
Şaka yapmıyorum.
Sümer medeniyetinde sosyal ve ekonomik hayat böyle işliyordu.
Yani, Sümer medeniyetinde yaşayan biri, belirli bir yaşa gelince, mesela aşk meşk tanrısı Inanna’da bir işe giriyordu. Belki birkaç yıl sonra, yaratıcılık tanrısı Enki’ye hizmet eden biriyle tanışıyor, evleniyordu. Çocukları da büyüyünce, rüzgar ve fırtına tanrısı Enlil’de işe giriyordu, kim bilir…