Hesaplama ihtimalimiz

Kendi yarattığından ve keşfettiğinden korkan insanoğlu

Hesaplama ihtimalimiz
Photo by Mika Baumeister / Unsplash

1.

Fikrini Harvard İşletme Okulu'ndaki hocalarına anlattı ama hocaları umursamadı. O işin sekreterlerin ve muhasebecilerin işi olduğunu söylediler.

Birkaç sene sonra çok tanıdık biri, hocaların beğenmediği o fikirden övgüyle bahsetti. Steve Jobs o fikrin, dünyanın ilk kişisel bilgisayarlarından Apple II’nin başarısında en önemli paylardan birine sahip olduğunu söyledi.

Fikir, Dan Bricklin isimli Harvard MBA öğrencisinin aklına, 1978’in ilkbaharında sınıfta otururken geldi.

Arkadaşlarıyla birlikte ödev yetiştirme telaşındaydılar. Bir şirketin başka bir şirketi satın alma kararı verme aşamasında, satın alınacak şirketin finansal verilerini incelemeleri gerekti. Verileri çeşitli senaryolarda değerlendirip, şirketin satın almaya değer olup olmadığına karar vermeleri gerekiyordu.

Fakat o günlerde finansal verileri incelemek, farklı senaryolardaki değişimleri görmek ve karşılaştırmak, bugünkü gibi kolay değildi. Her şey defterlere kaydediliyordu ve tüm kayıtlar, satır satır, sütün sütün, elle yazılıyordu.

Defter derken, gerçek defterlere yazmaktan bahsediyorum. Yani kağıt ve kalem.

Bir kere yazmak belki çok da sorun olmuyordu. 

Bir ürünün birim maliyetini ve kârlılığını hesaplamak ya da enflasyon beklentisine göre 6 ay sonraki maliyetleri hesaplamak, 40 farklı ürünü olan bir şirket için, belki 100 sayfa doldurmayı gerektiriyordu. 

Finalde de istediğiniz rakamlara ulaşıyordunuz. 

100 sayfa hesap kitap, işletme okulunda bir ödev için, belki kabul edilebilir.

Fakat…

Farklı bir senaryoyu görmek için tek bir rakamı değiştirince, mesela bir maliyet kaleminde fiyatı 3’ten 5’e çıkarınca, her şey değişiyordu. Yeni bir 100 sayfayı tekrar elle yazmanız ve hesaplamanız gerekiyordu.

Farklı bir senaryo için bir 100 sayfa daha, farklı bir senaryo için bir 100 sayfa daha…

İşte bu angarya, Bricklin’i çileden çıkarıyordu. Harvard’da MBA seviyesinde bir öğrenci neden bu angaryayla uğraşsın ki?

Zaten gerçek hayatta da bu işi Harvardlılar yapmıyordu. Şirketlerde sırf bu işi yapan sekreterler vardı. Ya da muhasebeciler…

Ama o hesapların ardındaki mantığı öğrenmeleri için, Harvard bunları yapmalarını istiyordu.

Bricklin ise, işin kolayını arıyordu.

Tüm bunları her seferinde elle yazıp hesaplamak yerine, hesaptaki tek rakamı değiştirince, diğer tüm sayfalardaki formüllerde o hesabı otomatik güncelleyen ve sonucu değiştiren bir bilgisayar programı hayal etmişti.

Harvard’daki hocalarına anlattığı fikir buydu. Ona boş boş baktılar. Ama Bricklin’in hayali, bugün iş dünyasının belkemiği olan bir programın ilk adımıydı. 

Yazının tamamını okumak için

Abone olun. Bu sitede hem ücretsiz abone olanlara hem de aylık ücret ödeyen pro-abonelere özel makaleler var. Bu yazıyı okuyabilmek için, ücretsiz abone olman yeterli..

Abone ol
Zaten bir hesabınız var mı? Oturum aç

Harika! Başarıyla kaydoldunuz.

Tekrar hoş geldiniz! Başarıyla oturum açtınız.

Engin Tezcan'a başarıyla abone oldunuz.

Başarılı! Giriş yapmak için sihirli bağlantıyı e-postanızda kontrol edin.

Başarılı! Fatura bilgileriniz güncellendi.

Faturanız güncellenmedi.