İçeriğe geç
3 dakikalık okuma Marka hikayeleri

Bugün neden önemli bir gün?

60 yıl içindeki en önemli gün.

Bugün neden önemli bir gün?
Photo by Lucian Alexe / Unsplash

1.

Üniversite öğrencisi genç, elleri titreyerek klavyedeki L harfine bastı. Diğer elinde telefon vardı ve telefondaki arkadaşına sordu:

“L”yi aldın mı?

Kısa süre sonra karşıdaki cevap verdi:

“L” geldi.

Tarih 29 Ekim 1969’du. Saat akşam 22:30’u biraz geçiyordu.

Birkaç gün önce, buzdolabına benzeyen gri bir metal kutu, California Üniversitesi’nin Los Angeles kampüsünde, profesör Leonard Kleinrock’a teslim edilmişti.

Aynı metal kutudan bir tane de, birkaç yüz kilometre ötedeki Stanford Üniversitesi kampüsünde vardı.

Profesör Kleinrock ve birkaç öğrencisi o gece, o an farkında olmasalar da dünyanın kaderini değiştirecek önemli bir deneme yapmak için, o metal kutunun başına geçmişlerdi.

Önlerindeki o kocaman kutu bir bilgisayardı ve o bilgisayarla, bulundukları Los Angeles’tan, Stanford’daki diğer bilgisayara bağlanmayı deneyeceklerdi.

Kutunun başındaki üniversite öğrencisi Charley Kline, LOGIN yazmaya çalışıyordu.

"L" tamamdı. Sonra “O”ya bastı ve telefonla Stanford’daki arkadaşına tekrar sordu.

“O” geldi mi?

Geldi, dedi karşıdaki ses. Herkes çok heyecanlıydı.

Kline “G”’ye bastı ve bağlantı kesildi. Sistem çöktü.

İnternet üzerinden iletilen ilk mesaj buydu: LO

Login'in LO'su.

2.

İnternetin ne olduğuna tam olarak cevap vermek ve tam olarak ne zaman başladığını söylemek zor.

Ama o gün orada olan profesör Kleinrock’ın söylediğine göre o gün, bebek internetin ilk sözlerini söylediği gündü.

O bebek hızla büyüdü, kocaman oldu.

Ve belki bilmiyorsunuz, ticarete çok geç atıldı.

Şu an inanması zor olsa da, 1991 yılına kadar interneti ticari olarak kullanmak düşünülemezdi. Hatta yasaktı bile denebilir.

İnternet omurgasını ABD’de National Science Foundation (Ulusal Bilim Vakfı) isimli bir devlet kurumu yönetiyordu ve internet sadece bilim için kullanılabilirdi. Ticari girişimlere izin verilmiyordu.

Ama tam 30 yıl öncesi, 1993, kritik bir yıl oldu.

1993’te weble birlikte internet bir dönüşüm geçirdi. Önce Mosaic, ardından Netscape, web tarayıcısı olarak hayatımıza girdi ve internetin kullanımı kolaylaştı, yayılmaya başladı.

1993 sonunda toplam 623 web sitesi olduğu tahmin ediliyor.

Sonrası ise tanıdık.

1994’te Yahoo, 1995’te Amazon ve eBay hayatımıza girdi.

1998’de ise Google... 2000’leri saymıyorum.

Bugün internette herhangi bir şekilde ticari faaliyetlerin yasaklanabilmesi varsayımsal olarak bile mümkün değil.

Ve bugünden 30 yıl öncesine bakınca, 30 yıl öncesi, herhangi bir işe başlamak için en iyi zamanlar gibi görünüyor, değil mi?

1993 harika bir başlangıç noktası.

Her çeşit e-ticaretin, aramanın, web geliştiriciliğin, online CRM’in, online reklamın, hatta online finansın, blogların, bahislerin, şu an internet üzerinden ne yapılıp milyonlar kazanılıyorsa, onun başlangıç noktası ve bakir zamanları…

Bir zaman makinesine atlayıp bugünden 1993’e gidebilsek, önümüzde uçsuz bucaksız bir fırsatlar denizi olacak. Seç, beğen, yap!

Ama zaman makinemiz yok.

30 yıl geçti, 2023'teyiz ve tüm bu fırsatları kaçırdık.

Amazon, Google, Facebook ve benzerleri, imparatorluklarını ilan ettiler.

Bu devleri geçtim, ufak tefek lokal işlerde ve nişlerde bile tüm köşeler kapıldı değil mi? Blog yazan yazdı yürüdü, e-ticaret yapan aldı yürüdü.

Biz ne yapacağız?

Size ufak bir tüyo verebilirim.

3.

1993’e dönmeyi boş verin. 1993’ten bugüne bakarak başlayalım.

1993’ten bugüne bakanlar, ufukta ne Google'ı ne de Facebook'u görebilirdi. O günlerde yaşayanlar bu markaların yapacakları işi idrak bile edemezdi.

Belki de bu yüzden 1994’te, mesela dünyanın en bilinen dergilerinden Time, şöyle bir haber yaptı:

İnternet, ticaret için tasarlanmamış bir buluş ve onunla ilgilenmek isteyenler için kullanması çok zor. Hiçbir zaman yaygınlaşamayacak.

1993'ten geleceğe bakanların çoğu, nasıl bir altın madeninin üzerinde oturduklarının farkında bile değillerdi.

Şim biz bu bakış açısını alalım ve bakir olduğunu düşünerek 1993’e dönmeyi boş verelim.

Tam aksine biz, 30 yıl öncesine dönmeyi değil, 30 yıl sonrasına gitmeyi deneyelim.

Aynı bakış açısıyla, 2053’ten bugüne bakalım.

Şu an bizler nasıl 1993’teki fırsatlara ağzımızın suyu akarak bakıyorsak, emin olun 2053’teki birileri de, 2023’teki bizlere öyle bakacak.

Zaman makinemiz olsa da 2023’e gidebilsek, önümüzde uçsuz bucaksız bir fırsatlar denizi olur, diye düşünecekler.

1993’tekilerin nasıl Amazon’dan, Google’dan ya da Facebook’tan haberi bile yoktuysa, bizim de şu an önümüzdeki 30 yılın devlerinden haberimiz bile yok.

Olacakları, doğacak markaları ve yapacakları işleri idrak bile edemiyor olabiliriz.

Ama sadece, şu an için haberimiz yok.

Çünkü onların bazılarını biz yaratacağız, akranlarımız yaratacak ve çoğunu da kullanacağız.

Yani iddia ediyorum ki bugün, 11 Haziran 2023, tarihin akışı içinde, teknolojiye dair herhangi bir işe başlamak için en doğru gün.

Başlamayı düşünüyorsanız, geç kalmadınız. Tam olarak doğru zamandasınız.

2053'ten bugüne bakanlar, keşke 2023'e dönüp başlayabilseydik diyecekler.