Dünya markanızı nasıl görüyor, siz nasıl görüyorsunuz?
Bu ikisi arasında büyük fark varsa, markanızı dünyanın gördüğü gibi göremiyorsanız, kıvamı hiçbir
Angora Tavşanı Seven Şoförler Derneği gibi derneklerle yıllarca dalga geçtik.
Bilemem, belki gerçekten Angora tavşanı seven şoförler var ve dernekleştiler. Belki de kumar oynayacak mekan açmak için böyle bir çözüm buldular. Bizim için önemli olan tavşan ya da dernek değil, önemli olan şu: Angora tavşanı seven birileri var.
40, hatta 20 sene önce, Angora tavşanı seven birilerini aramaya kalksak, çevremizde belki 15-20 kişi bulurduk. O kadar. Dernek kurardık en fazla.
Bugün, dünyanın dört bir yanından Angora tavşanı seven binlerce kişiye kolaylıkla ulaşabiliriz.
Bu gücü görmezden geliyoruz.
Herhangi bir ürün ya da marka hakkında kafa yorarken, hedef kitle ya da niş pazar ararken, 40 sene öncede yaşıyor gibi davranmamak gerek.
Dünya çapında düşündüğümüz zaman, Angora tavşanı seven şoförler bile gerçekten büyük bir kitle olabilir.
Aklınıza gelebilecek en saçma, en tuhaf, en aşırı, en uç kitleler bile, global ölçekte baktığımızda, devasa büyüklükte pazarlar olabilirler.
Ve günümüz koşullarında hepsine sosyal medya aracılığıyla ulaşmak mümkün. Ürün kargolamak ya da ödeme almak da kolay, hiçbiri 20 sene önceki gibi değil.
Hesabı kitabı buna göre yapmak gerek.
Geleneksel, ortalama hedef kitlelere takılmayın. Onlar kitlesel pazarlamanın ezberleri.
Dünyada Angora tavşanı seven kim bilir kaç şoför var.
Dünya markanızı nasıl görüyor, siz nasıl görüyorsunuz?
Bu ikisi arasında büyük fark varsa, markanızı dünyanın gördüğü gibi göremiyorsanız, kıvamı hiçbir
Markalama işi kuvvetli bir irade gerektirir.
Sağlıklı beslenmek gibi.
Karşınıza sürekli “herkesin yediği” eğlenceli yiyecekler çıkar.
Canınız çekse de, sağlıklı
Pazarlamayla ilgili kitapların çoğunun sorunu, pazarlamayla ilgili olmaları. Kelime oyunu olsun diye böyle yazmadım, bu gerçekten ciddi bir sorun.
Kitaplar
Engin Tezcan
Engin Tezcan
