Yolunuzu tıkayan 5 engel #3

Hangi noktada tıkanıyorsunuz? Bölüm 3/5

Yolunuzu tıkayan 5 engel #3
Photo by Diego Jimenez / Unsplash

Ürünle ya da hizmetle ilgili her şeyi doğru yaptığınızı ama hak ettiğiniz sonuca bir türlü ulaşamadığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Böyle düşünen birçok girişimciyle karşılaştım, çalıştım.

Sorunu ve çözümü üründe, hizmette, fiyatta, dağıtımda, teknolojide, ambalajda, kısacası, dışarıda arıyorlardı.

Ama çoğunda sorun dışarıda değil, içerideydi. Kendi içlerinde…

Onların neye takıldıklarını derledim. 5 olası engel...

Siz de bunları inceleyip hangi noktada takıldığınızı keşfedebilirsiniz.

Özel bir sıralamayla yazmadım. 

İlk ikisini gönderdim. Aşağıdaki üçüncü.

3 - Popüler olan bayağıdır, vasattır, değersizdir, diye düşünüyor olabilirsiniz

Toplumun büyük bir bölümünde görülen tuhaf bir kültürel inanış daha var. İnsanlar, herhangi bir şekilde popüler olan bir şeyin, bayağı, sıradan, vasat, dandik olması gerektiğine kanaat getiriyor. Yani popülerliği niteliksizlikle bir tutuyorlar. Siz de az da olsa böyle düşünüyorsanız, yolunuzu tıkayan bu olabilir.

Müzisyen? Çok popüler oldu, bozdu, dinlenmez. Yönetmen? Çok popüler oldu, bozdu, izlenmez. Mekan? Çok popüler oldu, eskisi gibi değil, gidilmez.

Popülerliği düşük kaliteyle bir tutuyorlar. Hatta daha da ileri gidip nitelikli şeylerin, ustalık eseri olan ürünlerin popüler olmayacağını, olamayacağını düşünüyorlar.

O zaman Ludwig van Beethoven’ı nereye koyacağız? Steven Spielberg’i ya da Ernest Hemingway’i? Apple'ı ya da Mercedes'i?

Bir de şu açıdan bakalım:

Mozart, Shakespeare ya da Dostoyevski, eserlerinin daha çok kişi tarafından dinlenmesini, izlenmesini ve okunmasını istememişler midir? Yoksa popüler olmaktan kaçınmışlar mıdır?

Karl Marx’ın ya da Adam Smith’in, popülerlik hakkında böyle düşündüğünü hayal edebilir misiniz? Sizce fikirlerinin popüler olmasını istemediler mi?

Ford’un, Gates’in, Porsche’nin, Jobs’ın ya da Edison’un, popülerlik hakkında böyle düşündüğünü hayal edebiliyor musunuz? Mümkün mü? Yoksa tam aksi mi?

İki tür

İki tür insan var: Yapanlar ve yapanların yaptıklarını kullananlar. Yani yapılanları okuyan, izleyen, dinleyen, satın alan, kullananlar.

Yapılanın niteliğini popüler olup olmadığıyla değerlendirenler, ikinci grup olmalı. Yani yapanların yaptıklarını kullananlar. Çünkü onlar ılık popolarını kaldırıp hiçbir işe girişmedikleri için, oturdukları yerden sürekli konuşabiliyorlar. O yönetmen? Çok popüler, izlenmez, diyenler, onlar.

Birinci grup, yani yapanlar ise, popüler olmayı ister. Mecburen.

Sebebi de basit, yaptıklarını daha fazla kişi görsün, duysun, kullansın ister. Yapma amacı o. Hayatını buna adamış...

Hangi grupta olduğunuzu siz daha iyi biliyorsunuz.

O zaman ona göre davranın.

Popülerlik kötü bir şey değildir. 

Hatta bir markanız varsa, peşinde koşmanız gereken bir şeydir.

İçinizde bir yerlerde ufacık da olsa popülerlik karşıtlığı kaldıysa, yolunuzu tıkayan bu olabilir. Ondan hızla kurtulmanız gerekir.


Rekabet Ötesi🐺

Herkes mobilya, motosiklet ya da cep telefonu üretebiliyor. Peki IKEA, Harley Davidson ya da Apple neden rekabetin ötesinde?

Rekabet Ötesi'nde, işletmeniz için kopyalanamayan bir rekabetçi pozisyon yaratmanın 3 adımını anlatıyorum.

İşletmenizi ve markanızı gerçekten ve kalıcı olarak farklılaştırmak istiyorsanız, markanızı bir üst seviyeye taşımak istiyorsanız, rekabetçi pozisyonunu koruyan güçlü bir marka istiyorsanız, rekabet ötesi, sizin için.

Detaylar👇

Rekabet ötesi
Markanızı bir üst seviyeye taşıyacak rekabet avantajı için 3 adımda stratejik konumlandırma

Hokus Fokus🐇

Bir markanın odaklanması gerektiğini herkes anlatıyor. Ama nereye odaklanması gerektiğini anlatan pek yok. 

Hokus Fokus'ta, odaklanacağınız noktaya ve nişinize karar vermek için kullanabileceğiniz 3 yöntemi öğreneceksiniz.

Şu an bir markanız varsa ya da yeni bir marka yaratma aşamasındaysanız...

İki saat sonunda elinizde, markanıza bir odak noktası bulmanızı sağlayacak 3 net yöntem olacak. Neredeyse bir formül gibi...

Detaylar👇

HOKUS FOKUS
Markanıza odak noktası ve niş pazar bulma atölyesi


Harika! Başarıyla kaydoldunuz.

Tekrar hoş geldiniz! Başarıyla oturum açtınız.

Engin Tezcan'a başarıyla abone oldunuz.

Başarılı! Giriş yapmak için sihirli bağlantıyı e-postanızda kontrol edin.

Başarılı! Fatura bilgileriniz güncellendi.

Faturanız güncellenmedi.