🎖️Markanız tişört testini nasıl geçer?

Tişört testi neyi ölçer? Pazardaki sonucu, neden sadece bizim yaptıklarımız ve yapmadıklarımız belirlemez?

🎖️Markanız tişört testini nasıl geçer?
Photo by Keagan Henman / Unsplash

Bir markanın gücünü test edebilmek için kullanabileceğimiz eski bir test var. Bilimsel bir yöntem değil. Ama mantıklı. Sonuçları da güvenilir.

Testin ismi, tişört testi.

Tişört testi basit:

Sıradan vatandaş, en azından bazıları, bir markanın isminin ya da logosunun olduğu bir tişörtü kendi rızasıyla giymeye hazırsa, o marka güçlü bir markadır.

Yani o insanlar o markadan sadece memnun değildir. İş memnuniyetin ötesine geçmiştir. İnsanlar o markayı satın almaktan, taşımaktan, kullanmaktan, göstermekten gurur da duyuyordur.

Bunun mecburi bir test olduğunu iddia etmiyorum. Her markanın tişört testini mutlaka geçmesi gerektiğini söylemiyorum. Ama nihai amacımız bu olmalı.

Şimdi siz tişört testini duyunca, hemen bu zamana kadar tişörtlerin üzerinde gördüğünüz isimleri, logoları ve kendi işinizle kendi markanızı düşünmeye başlayacaksınız.

Tommy Hilfiger’den Mavi’ye, Armani’den Adidas’a markalar gelecek aklınıza. Evet bunlar moda markaları ve insanların tişörtlerde bu isimlerle gezmeleri normal.

Sonra belki teknoloji markalarını düşüneceksiniz. Apple, Google ya da OpenAI logolu tişörtleri, gönül rızasıyla seve seve giyenler olacaktır.

Harley Davidson, Ferrari, Porsche… Bunlar da evet, giyilir.

Peki ya sizin markanız?

Diyeceksiniz ki, bizim yaptığımız iş, ürünümüz, hizmetimiz, markamızın bulunduğu kategori bu teste pek uygun değil. Bu yüzden markamız, tişört testine girmeye aday bile olmayabilir.

Şu an içinizden böyle geçiriyorsunuz, biliyorum.

Çoğu kişi, markasından öte, daha temelde ürününün ya da hizmetinin havalı olmadığını düşünerek, tişört testini geçemeyeceğini düşünür. Ürün havalı olmadığı için markanın da havalı olamayacağına inanır.

O zaman gelin, sizinle hayali bir tişört testi yapalım.

Siz, üzerinde Beypazarı logosu olan bir tişört giyer misiniz? (Evet, maden suyu olan Beypazarı.)

Cevabınız hayır olduysa, o zaman şuna cevap verin: Sizce giyenler olur mu?

İki sorudan en az birine evet yanıtı verdiğinize eminim.

Ya siz giyerim dediniz ya da bazılarının rahat rahat giyeceğinden eminsiniz.

Evet, Beypazarı tişört testini geçebilecek bir marka.

O zaman şimdi de şu soruya yanıt verin:

Maden suyu, sizce tişört testini geçmeye uygun bir kategori miydi?

Sonuçta, hiçbir özelliği olmayan gazlı bir su.

Bu gazlı su, sizin bulunduğunuz kategoriden, sizin ürün ya da hizmetinizden daha mı havalı? Hiç zannetmiyorum.

Peki ambalaj, logo? Keramet bunlarda mı acaba?

Bir Beypazarı şişesini gözümüzün önüne getirdiğimizde, bu iddia da çöker. Klasik yeşil bir maden suyu şişesi ve olağanüstü bir özelliği olmayan, samimi bir logo.

Olağanüstü reklamlar? Yok.

Red Bull gibi olağanüstü halkla ilişkiler? O da yok.

Peki nasıl oluyor da oluyor?

Zor bir soru.

Siz de haklı olarak, bu satırlarda sürekli farklılaşmaktan, sıra dışı olmaktan ve gayrinizami mücadeleden bahsettiğim için, bu soruya nasıl bir cevap vereceğimi merak ediyor olabilirsiniz.

Beypazarı bu kadar nizami görünmesine rağmen nasıl bu kadar gayrinizami bir sonuca ulaştı?

Cevabı, yine stratejinin doğasında gizli.

Makalenin tamamını okuyun

Kaydol Bu sitede ücretsiz ve ücretli makaleler var. sadece aboneler.

Abone ol
Zaten bir hesabınız var mı? Oturum aç

Harika! Başarıyla kaydoldunuz.

Tekrar hoş geldiniz! Başarıyla oturum açtınız.

Engin Tezcan'a başarıyla abone oldunuz.

Başarılı! Giriş yapmak için sihirli bağlantıyı e-postanızda kontrol edin.

Başarılı! Fatura bilgileriniz güncellendi.

Faturanız güncellenmedi.